aganın bir davar sürüsü vardır bunun içinde bir çoban tutmuş tabiki çoban akşam eve gelince odasında bir şeyler yaparmış tık tık diye ses gelirmiş bu sesden rahatsız olan aganın hanımı aşagı iner beker ki ne görsün çoban cevizi aletin üstüne koyuyor ucundan aşagı çekip bırakıyor ceviz bir tavana degiyor yere düşüyor kırılıyor çoban da cevizini yiyormuş kadıncagız şaşkın vaziyette içeri girer ne yapıyorsun çoban efendi der çobanda hiç ceviz kırıyorum der senin ceviz kıracagıynan benide kaldırırmısın der çobanda kabul eder aganın hanımı ceviz kıracagının üstüne çıkar hoplatır hoplatır kaldıramaz ama çobanın hoşuna gider ertesi gün gene aynı yaparlar gene hoşuna gider ertesi gün ceviz yemek ister ama ceviz kıracagı halsiz kaldıgı için ceviz kıramaz başlar aglamaya aglamasına aga gelir ne oldu sana neden aglıyorsun der
çoban benim ceviz kıracagını yengem bozdu der
nasıl oldu peki diye sorar aga
nasıl olacak ben ceviz kırıyordum yengem geldi benide kaldırırmı dedi bende kıramadım onuda kaldırdım der.
aga vay amına koydugumun çobanı desene benim karıyı dizdim diye.