Kuşadası'nda Ata'ya hayran bir efe varmış. ‘Atatürk’ denilince, iri yarı, pala bıyıklı, dev gibi bir adam hayal ediyormuş. Bir gün ulu Önder, Kuşadası'na gelmiş. Ancak, Atatürk trenden inmiş, kısa boylu bir adam. Bıyık falan da yok. Efe, yıkılmış. ”Olsun sesi gürdür” demiş. Atatürk konuşmuş, sesi cılız bir adam. Efe bir kez daha yıkılmış. Sonra Atatürk şekerli kahve isteyince, efe “Bana bunu da mı yapacaktın Paşam” diyerek yere yığılmış. Efendim, o yörede şekerli kahveyi, ibneler içermiş.