Tanrı Âdem'le Havva’yı yaratalı birkaç saat olmuştu ve ikisi üzerindeki son rötuşları yapıyordu. Elinde sadece monte edilecek 2 parça daha kalmıştı. Bunları hangisine takacağı konusunda kararsızdı.
Sonunda onlara sormaya karar verdi.
-"Elimde 2 parça daha var." dedi.
"Bunları da sizlere monte edeceğim.
Bunlardan biri ayakta işemeye imkân veriyor.
Diğeri. ."
Havva daha ses çıkaramadan ve Tanrı sözünü bitiremeden Âdem büyük bir coşkuyla hemen atıldı:
-"Ben, ben! Bana ver onu. Çok eğlenceli olacak. Onunla ayakta işeyebileceğim. Ne olur bana ver onu."
Âdem’in israrlarina ve çocuklar gibi zıplayıp durmasına fazla dayanamayan Tanrı, o parçayı Âdem'e monte etti.
Âdem sevinçten çılgına dönmüştü. Hemen etrafta koşturup her yere işemeye başladı.
Bir kayayı ıslattı, zig zaglar çizdi, kuma adini yazdı, sonra da ilerideki bir tası vurmaya çalıştı, yeni oyuncağıyla.
Durumu gören Havva üzgün ve süzgün;
-"Tanrım bana takacağın parça nedir ?..."
Diye sordu.
Tanrı Âdem'e bakıp iç geçirerek cevap verdi:
-"Beyin kızım! Beyin."
|