Zengin bir köy ağası vefat eder. Vasiyeti açılır. Mallarının yarısını büyük oğluna, dörtte birini ortanca oğluna ve beşte birini küçük oğluna bırakmıştır. Bütün mallar paylaşılır ancak geriye on dokuz at kalmıştır. 19'u ne ikiye, ne dörde, ne de beşe bölmek mümkündür. Köyün en akıllı adamına gidip akıl danışırlar. Adam da onlara yardımcı olabileceğini söyler.
Der ki:
- Benim de bir atım var. Alın bunu size veriyorum. Oldu mu yirmi at? Yarısını sen al bakalım, on tane. Dörtte birini de ortanca kardeşin alsın, beş tane. Beşte birini de yani dört tanesini de en küçüğünüze verelim. On, beş daha onbeş. Dört daha ondokuz. Verin bakalım benim düldülü geriye.
|