Fadime tutturmuş ehliyet alacağum diye.
-Temel, vallah ehliyet almazsam bir daha sevmem senu.
Olsun demiş, Temel. Şu alemde penim karunun ehliyeti olsun da millet de görsun.
Derken Fadime ilk pratik dersinden dönüp akşam yatakta olanları kocasına heyacanlı, heyacanlı anlatır. İşte nasıl ilk kez şoför koltuğuna kaykulduğunu, nasıl aynayı ayarladuğunu, nasıl kemerinu taktuğunu...
-Muhabbete gel, avrat, demiş Temel. E... çaluşturdun mu arabayu?
Çaluşturdum derken Fadime birden Temelin kamışını tutar ve:
-Ondan sonra da ha böyle 1. fites, 2. fites, 3. fites, 4. fites, Temel...
Neye uğradığını şaşıran Temel aynı anda da acısından kıvranır. Ula yapma, ula etme derken... Fadime daha da ileri gidip:
-Ondan sonra da ha pöyle geri fites, Temel...
Ama Fadime, o ilk araba kullanmanın heyacı ile yerinde duramamaktadır:
-1. fites, 2.fites, 3. fites...
-Yapma avrat, etme avrat, aciyi avrat...
Temel bakmış olacak gibi değil, aklına gelen bir fikir ile, çocuklar avrat, çocuklar uyanır, demiş.
Bunun üzerine Fadime de Temelin ayalarını kavradığı gibi:
-Daat, daaat... çocuklar çekilin bakalım yoldan.
|