Londra'da, ağızdan ağıza küçük bir köpek hikayesi dolaşıyor; ve herkes bu hikayeyi merakla dinliyor:İyi beslenmiş, bakımlı bir Varşovalı köpek, gıdasızlıktan oldukça zayıflamış, Londralı bir sokak köpeğine rastlar ve ona sorar:Nasılsın?
_Londralı köpek kederli bir eda ile cevap verir:Ah dostum, pek iyi değilim.Çok kötü zamanlar geçriyoruz.Arada sırada istisnai olarak bir kemik ele geçirsem bile muhakkak küflenmiştir.Ya sizler Varşova'da nasılsınız bakalım.
_Polonyalı köpek:Polonya'da mı?Orada istediğin kadar toprağı eşince kemik bulabilirsin, hatta Katyn ormanını eşelersen üzerlerinde et bile var.
_Londralı hayretle:Mademki öyle niçin buraya geldin?
_Varşovalı utanarak:Laf aramızda ama!Ben buraya canı gönülden istediğim gibi havlamak için geldim.