Kıyamet kopmuş, mahşer halkı toplanmış, herkesin 'hesap ve kitab'ı görülüyor, günahkarların günahları sırtına yüklenerek azap yerine gönderiliyormuş. Bu ara bir Bektaşinin fazla gelen günahını bizzat taşıyamıyacağı anlaşıldığından bir arabaya yükletip kendini de üstüne oturttururlar. Bektaşi yolda giderken bir başkasının yüklendiği günahlardan iki büklüm olup yürümekte zorluk çektiğini görmesiyle:
-'Bana bak be imanım! Getir o yükünü de buraya koy. Ben nasıl olsa araba ile gidiyorum.'