|
Yazı : Kurtuluş dizisi çekimleri
|
Ekleyen : Murathan Bostancı |
Maili : murathan at bostanci.name.tr |
Aslerlik Anısı
Sayili gundur gecer. SIk disini. beterin beteri var unutma.
Ben askerligimi ankara etimesgutta pek kisa donem olarak (6 ay) yaparken ve cuma gununden evci cukarken bile mutlu degildim. Ama allahin sopasi yok ki.
Birgun bize kurtulus dizisinde rol alacagimiz soylendi. Konu memleket meselesi olunca tabii, sahsi cikarlarimizi bir yana birakip senaryoyu okumadan kabul ettik teklifi.
Sahnelerin polatlida cekilecegini soylediklerinde icime biraz kurt dusmedi degil. Polatli topcu okuluna bir geldik ki, belene kampindan farksiz bir yer. 2000 kisiyi cole saldilar ve cadirlarinizi kurun dediler. Ertesi gun bir kismimizi kuvay-i milliye bir kismimiza yunan ve diger gavur askeri kiyafetlerini dagittilar. Tabii bizim kuvay-i milliye kiyafetleri yirtik pirtik. Ayni kiyafetle cekim yapip, yatip kalkip yasiyoruz. Sabah bir matara su veriyorlar ve bir matara suyla her turlu :))) ihtiyacimizi karsiliyoruz.
Saat 08:00 de otobuslerle sete gidiyoruz. Set dediysem yanlis analasilmasin YildizTepe. Sakarya meydan muharebesinin gectigi yer. Rivayete gore (resmi tarihte boyle bir bilgi yok) tepe daha once bizimmis. Bizimkiler yeterince startejik gormeyip birakmislar ve Yunanlilar aldiktan sonra da caymislar ve tepeyi geri almak icin taaruza gecmisler.
Savasmak pis bir is. insanin ustu basi batiyor. tepenin basinda bir komutan. Asagidan pire gibi gorunuyor ve asagida biz yani 2000 asker. Komutan megafonla hucum diye bagiriyor ve biz Allah Allah nidalariyla gavurun ustune yildirimlar gibi cakiyoruz.
Tabii bu sirada birilerinin olmesi gerekiyor ve herkes daha az kosmak icin olmek istiyor. Ölume talep cok olunca komutan (cakmak cakmak bir tegmen-ruh hastasi) bu isi siraya soktu. Bu sefer kim olecek diyince herkes elini kaldiriyor. Ama bizim bir kisa donem var. Her defasinda siyatik, dalak sismesi, kroner kalp yetmezligi gibi hastaliklar bahane ederek olmek istiyor ve adamin tum saydigim ve sayamadigim hastaliklari icin raporu var. Komutan kim olecek diyince herif her defasinda bir rapor ibraz ediyor ve olme hakki kazaniyor. En sonunda komutan ulan ne bicim herifisin be, sen zaten olusun oglum? diyerek ona her cekimde olme hakki tanidi.
Bir keresinde de ben olmeye hak kazandim. ve olme yerim de yunan siperine 5 metre kala. Yaklasik 300 metre tirmanmamiz gerekiyor yani. neyse hucum emriini aldik ve allah allah allah... Tirmanmaya basladik, tabii ben savasmayali yillar olmus biraz hamlasmisiz. nefes kesiliyor. Buffaloda top kosturmaya benzemiyor. Benim olme mekanima daha cok var ve benim gozum karardi ve artik bacagim cekmedi. Ben erken olmeye karar verdim. ve yandim allah diyerek goge yukseldim, silahimla havada bir yay gibi gerildim ve koca bir dag gibi devrildim ve en yuce kata erme serefine nail oldum. Buraya kadar olayin butun hamasi yonu bir anda traji-komik bir hal aldi.
Tabii olduk ve devrildik ama Yildiztepe dik bir tepe hafiften. Ölduk ama basladik yuvarlanmaya. Her taraf tas kaya cakil. oramiz buramiz yirtiliyor. Zaten elbise dedigin caput parcasi. Yirtiklardan filan don paca geziyoruz. Ben bir taraftan yuvarlanirken bir taraftan tutunmaya calisiyorum . Tufek bir tarafa, matara ve diger techizatlarim bir tarafa, ben bir tarafa yuvarlanip duruyoruz. Durmak mumkun degil. Guya olduk rol icabi ama can tatli tabii. Velhasil olsen bir turlu olmesen bir turlu.
Ertesi gun biz yunanli olduk. ve temmuz sicaginda bize kaşe elbiseleri giydirdiler. Uzun donemlerden biri tutturdu ben yunanli olmam diye. Abi ben yunanli olursam koye donemem, anamin babamin yuzune nasil bakarim? diyor. Olum ulan rol icabi bisey olmaz dedikse de dinletemedik ve herif istimaya cikmadi. Tabii bizim bolukten biri yunan olmayi kabul etmeyip cekimlere katilmadigi icin ceza yedik.
Bu ara tuvaletleri cukur acip bez paravanlarla insaa ettik. Gece bir ruzgar cikiyor, colun ortasinda comelmis yuzlerce ay parcasi ortaligi aydinlatiyor.
Yunanli oldugumuz gun yine yayilmisiz ortaya hucum emri bekliyoruz. Hucum emri geldi ve basladik taaruza bu sefer gavur olarak. Ve bizim boluk salak gibi yine allah allah nidalariyla saldiriyor. Tepeden yakin cekim de yaptiklari icin son derece dikkatli olmak gerekiyor. Aksi taktirde cekim tekrar ediliyor ve bir cekimin hazirligi 3 saat filan suruyor. Ulan dedim ?manyakmisiniz olum biz yunanliyiz ne allah allahi?. Demez olaydim.
cekim devam ederken bizim boluk durdu. Oradan biri peki ne diyecegiz diye ortaya son derece kritik bir soru atti. Boluk konuyu tartismaya basladi. Bu arada arkadan yuzlerce at yanimizdan gok gurultusu halinde geciyor. ortalikta bombalar patliyor. Gurultuyu ve arbedeyi anlatamam. Diger yunan bolukleri de yanimizdan allah allah diye geciyorlar ve gecerken bizim boluge bakip ulan bunlar ne yapiyo savasin ortasinda diye anlamsiz anlamsiz bakiyorlar.
Olum birakin tartismayi hic birsey demenize gerek yok kosun yeter diyorum ama bomba sesleri ve at kisnemelerinin arasinda beni pek sallayan yok. Dallamanin teki bir dakika diye kukredi, ben buldum "makarios" diye bagiralim dedi. Bu olaganustu fikir de bir sure tartisilmaya deger goruldu ve sonuc tahmin ettiginiz gibi sahne yeniden cekildi. Cunku yukaridaki kameralar bizi ayna gibi cekmisler. Savasin ortasinda bir grup yunanli ve hararetli bir sekilde tartisiyor.
Bu arada mayinlarin daha iyi patlamasi icin at pisligi koyuyorlarmis ve bunu kimseye soylemediler. Daha ilk cekimde basladik kosmaya ve yanimizda sagimizda solumuzda bombalar patliyor. Ortalik bir anda bok gibi kokmaya basladi ve gokten basimiza at boku yagiyor. Ensemizden at boku oldugu gibi iceri. herkes durdu ve uyuz gibi elini sirtina sokup basladi kasinmaya. Sonuc yine tahmin ettiginiz gibi. cekim sil bastan...
|
|
Bu yazıyı arkadaşınıza gönderin : |
Yazdır |
Gereksiz Bilgi : Sibirya buzullarında yüzlerce altın madeni vardır ve tahminlere göre 3 milyon Rus, bu madenlerde çalışırken hayatını kaybetmiştir.
|
Risk Faktörü |
: Herkes okuyabilir
: Argo,küfür v.s. içerir
: Küfür,erotik ifadeler v.s.
|
|